Evsahipleri kitabimin agirlik noktalarindan birini olusturan Demokratik Alman Cumhuriyetinin baskenti Berlinin ugradigi kökten degisimiyle baskalastirdigi öteki Berlin de bugünlerde Almanya Federal Cumhuriyetinin baskenti olma girisimlerini sürdürüyor. Hitlerin teatral söylevlerinin cok yüksek tavanlarinda hala sikisip kaldigini düsündügüm, baskici görkemiyle dikilip duran Reichstagta yeniden yerini alacak Alman politikacilari. 1919dan 1933e degin Weimar Cumhuriyetindeki etkili sag partilerin, daha sonra da Hitlerin kol gezdigi ve tartismasiz hükümran oldugu o eski parlamentolarina gecme hazirligindalar. Bu yenilenmeye ayrilan bütcenin olaganüstü rakamlari ise Alman kamuoyunda aylardir büyük elestirilere neden oluyor. Hevesli cömert harcamalarla Alman tarihi tekrar Reichstagta birlestirilecek. Orada yasadigim yillarda bazi arastirmalarima kaynak olarak kullandigim Reichstagin mermer salonlarinda Hitler dönemine elestiri getiren görsel belgeseller, yazili kaynaklar yer aliyordu. Nazizmin karanligina taniklik yapmayi üstlenmis eski parlamento binasini arasiz gezen turistler vardi. Tumturakli Barok bir tiyatro gösterisine dönüstürülmüs Hitler söylevlerinin alanlardaki izleyicilerinden tasan kitlesel cosku ürkütücüydü... Bir de insanlarin üst üste yigilmisligi...
Evsahipleri Farkli bir cografyada yazarin durusu, farkli bir topluma ve kültürüne iliskin elestirileri, onun söylemini de belirler. Füruzan, evsahibi Almanlara baktigi bu kitabinda, keskin gözlemleri ve incelikli anlatimiyla karsiliyor okuru. Üstelik Heinrich Böll, Günter Grass ve Martin Walser gibi Alman edebiyatinin ustalariyla yaptigi söylesilerle okura bir pencere daha aciyor. Füruzan elestirilerinde korkusuzdur. Kötü durumlari en sert, en acik dille anlatir. Yanlislarin hem Almanlar hem Türkler yönünden yapildigini dile getirir. Hicbir seyi süslemeye, güzellestirmeye kalkismaz. Duyduklarini sapmaz bir dürüstlükle yineler. Ayni duru dürüstlügüyle kendi kitabinda kendi önyargilarini da elestirir. ... Füruzan, bize, hicbir iliski kuramadan yanyana yasayan tüketim toplumunun gözkamastirici tuzagina düsmüs insanlardan söz ediyor.
