Eh, Denizci. Iste yine birlikteyiz, ikimiz, birbirimizin kollarinda. Dünya altimizda dönüyor ve simdilik isler yolunda.
Paylastigimiz seyin gecici oldugunu henüz anlamiyorsun. Ama ben anliyorum. Gözlerimi kapatiyorum ve anliyorum.
Claire Kilroy sira disi romani Asker ile Denizcide yeni dogan bebegine duydugu siddetli sevginin kimlik duygusundaki sarsici degisimle catistigi unutulmaz bir kadin karakter yaratiyor. Evliliginde de sorunlar yasayan, yalnizlasip bebekli hayata hapsoldugunu hisseden kadin ask, otonomi, birliktelik ve sorumluluk gibi meseleleri uzun uzun irdelemeye baslar. Karsisina cikan eski bir arkadasi ise, ikilemlerinin daha da derinlesmesine sebep olur. Saglikli düsünemedigini hisseden genc annenin emin oldugu tek sey, ogluna duydugu ölcüsüz sevginin kendisini bildigi dünyadan koparip bilinmez, riskli bir gelecege hizla sürükledigidir.
Yeryüzünde yasayan her kadin bu kitapla özdeslik kuracaktir. Her erkek de bu islahtan ögrenmesi gerekeni ögrenecektir. Anneligin o kahirli kapana kisilmislik hissini ve moleküler hazlarini muazzam bir ustalikla hikayelestiriyor.
Sebastian Barry
Muazzam bir eser, kücücük bir domestik alanin harikulade tablosu. Anneler ve bebekler hakkinda daha önce cok sey okudugumu düsünürdüm ama bu romandan sonra okumamis oldugumu anladim. Otonomi, yaraticilik, aileye ilk bebegin gelmesiyle degisen güc dengeleri, kimlik kaybi ve sevgiyi dislamayan öfke cevresindeki dinamikleri cok güclü bir sekilde ortaya seriyor.
Monica Ali