Jan Dismas Zelenka 16 Ekim 1679 23 Aralik 1745 günümüzde Prag sinirlari icerisinde yer alan, zamaninda ise Cek Imparatorlugunun Bohemya bölgesinde bulunan Lounovice pod Blanikem kasabasinda dogmustur. Yasami boyunca Prag, Dresden, Viyana gibi sehirlerde keman, bestecilik ve seflik ögrenimi görmüs ve bu sehirlerin önemli orkestralarinda baskemancilik ve orkestra sefligi yapmistir. Besteci olarak dini müzik eserlerinin yaninda operalar, senfoniler, solo enstrüman icin sonatlar ve oda müzigi eserleri bestelemistir. Johann Sebastian Bach 1775 yilinda oglu Carl Philipp Emanuel Bacha yazdigi mektupta Zelenkaya olan hayranligini belirtmis ve eserlerindeki armonik yogunluk ile kontrpuan alanindaki ustaligindan övgü ile bahsetmistir. Zelenka Viyanadan Praga geri döndügü dönem olan 1721-22 yillari civarinda alti oda müzigi eserini iceren bir dizi eser yayinladi. Bilindigi kadari ile besteci bunlardan sadece ilki icin trio sonat terimini kullanmistir. Bunun nedeni yayimladigi alti eserin o zamana kadar bilinen form ve tür terminolojisine aykiri olan bir yapiya sahip olmasiydi. Daha sonra Hortus Musicus yayinevi bu alti eseri trio sonat adi altinda yayimlamistir. Bu kitapta bestecinin ZWV 181 Trio Sonati No.1 Fa Majör adli eserinin iki viyola, viyolonsel ve basso continuo icin uyarlanmis halini görmektesiniz. Eser, orijinalinde iki obua, fagot ve basso continuo icin bestelenmistir. Viyola sanatcisi ve ögretmen olarak sürdürdügüm meslek yasamim boyunca farkli dönemlerden bircok bestecinin oda müzigi eserini seslendirme firsati buldum. Bu süre zarfinda oda müzigi repertuarinda viyolanin solo olarak kullanildigi eserlerin azligi siklikla dikkatimi cekmistir. Bu nedenle hazirladigim bu calismanin baslica amaci, repertuardaki bu eksigi bir nebze de olsa gidermeye calismak ve viyolanin solo olarak yer aldigi oda müzigi dagarcigina katkida bulunmaktir. Bu amaci tasiyarak yaptigim eser seciminde ise belirleyici unsur, besteciye karsi duydugum kisisel hayranlik olmustur.
Bu calismada özellikle viyola partileri icin yapilan düzenleme, teknik ve müzikal acidan bircok zenginligin yani sira bir o kadar da zorlugu barindirmaktadir. Artikülasyon ve arselendirme konusunda mümkün oldugu kadar bestecinin anlatim ve üslubunu iceren el yazmasi notaya bagli kalmaya calistim; ancak bazi pozisyon ve arse gecislerinde yasanabilecek uyumsuzlugu gidermek amaciyla Barok Dönem calis stiline uygun olduguna inandigim zorunlu degisiklikleri gerceklestirmek durumunda kaldim. Yayli sazlar tarafindan az bilinen bu eserin özellikle viyola ögrenimi gören genc arkadaslarima ve degerli meslektaslarima bir katki saglamasini dilerim.